Bugün yıllardır tanıdığımız ama yüzyüze hiç görüşemediğimiz bir arkadaşımızın yazdığı kitabı okumaya başladım. Eşimle beraber başladık daha doğrusu. Dört dörtlük bir kalem ustasından; Zeynep Saylık’dan ve onun ilk kitabından bahsediyorum.
Daha ilk bölümü bitirdim, ama ilk yıllardaki kalem cambazlığının tadını hemen aldım. Kitabın önsözündeki bir cümle hafızamı yeniledi. Zeynep Hanım’la daha doğrusu Dafi ile nasıl tanışmıştık? Doğru ya, onun internette tuttuğu bir günlüğü vardı. Üstelik daha blog kavramı henüz ortalarda yokken. http://www.daphne.8m.com adresindeki morlu, pembeli ve sade html olan bu günlük bana defalarca okuduğum “Çalıkuşu” ruhunu hissettirmişti hep.
Renkli ve zaman zaman hırçın kişiliğinin bir nevi özeti olan kendi kaleminden özgeçmişini okuduğunuzda onun tarzını bir nebze olsun yakalayacak ve büyük ihtimalle akıcı yazılarının müdavimi olacaksınız. Bu adresten 1999 senesinde başladığı günlüğündeki özgeçmişine erişebilirsiniz: http://daphne.8m.com/daphne/ozgecmis.htm
O yıllarda bizim bu sitemiz (www.bthayat.net) Dafi ve pek çok kıymetli arkadaşımın -sevgili eşim Şahika Tabak da dahil- yazılarının haftalık dergi formatında yayınlandığı bir site idi. Burada biraz bahsetmiştim.
Sevgili Dafi’ye, bize birbirinden güzel daha pek çok eser kazandırması dileklerimle birlikte teşekkürlerimi sunuyorum.