Kitapi ile yola devam | Bilişim Yıldızları 2016
Bir buçuk yıldır öğretmen kuzenim Sefa Avcılar’la gönüllü olarak devam ettiğimiz projemiz Kitapi okulların açılmasıyla yine güzel bir ivme kazandı. Üye sayımız 20 bin oldu diye sevinirken bugün 25 bini geçti bile.
Bir iki hafta önce, hangi arkadaşım tavsiye etti hatırlamıyorum, Türkiye Bilişim Derneği’nin düzenlediği Bilişim Yıldızları 2016 yarışmasına Kitapi ile başvurduk. Öğrenci, girişimci ve kurumsal kategorilerde çevre, verimlilik ve sosyal sorumluluk alt başlıkları yer alıyordu. Biz de Girişimci / Sosyal Sorumluluk kategorisine başvurduk. Bir süre sonra jüri oylaması bitti ve halkoylaması süreci başladı ve nihayet bu hafta başında neticeler ortaya çıkıp ödül töreni düzenlendi.
Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki törene biz de davet edildik. Kuzenim Bursa’da oturduğundan ikimiz adına eşimle birlikte gittik. Davet eden kişi “iyi bir derece aldınız, mutlaka gelin” deyince zaten heyecanlanmıştık. Meğer kendi kategorimizde jüri bizi 1. ilan etmiş. Çok sevindik tabi.
Yarışmayı düzenleyen derneğe ve yarışma komitesine çok teşekkür ederiz. Bu kadar zahmete girip onca insanı ağırladılar ve bunu tamamen gönüllü olarak yaptılar. Hepsi profesyonel iş hayatında olan kişiler. Kişisel vakitlerini ayırıp böyle bir organizasyon yaptılar. Ancak biraz eleştiriden kimseye zarar gelmez. Hatta inşallah bu satırlar önlerine çıkarsa belki sonraki etkinlikler daha da iyi olur.
Ödül töreninin genel havası “Bilişim Yıldızları 2016” ismi ile biraz tezat geçti diyebilirim. Tören hazırlıkları sırasında projektörden geçen seneye ait fotoğrafları slayt şeklinde görünce aslında gidişat kendini belli etmişti.
Ödül töreni programında konuşmalardan sonra (ya da önce, tam hatırlamıyorum) Türk Sanat Musikisi bölümü vardı. Epey geniş bir bölümdü. İzleyiciler de eşlik ettiler. Musiki icra eden kadın ve erkek sanatçılar TRT’den alıştığımız eski konser görüntülerindeki gibi kadınlar abiye siyahlar içerisinde, erkekler takım elbiseli, şef papyonlu vs idi. Müzik aleti çalanlar da siyah ve tek örnek giyinmişlerdi. Şarkı söyleyenler tek bir koldan ve dudaklarından başka genelde hiç bir uzvunu oynatmıyorlardı.
Bu çizdiğim tabloyu bir “bilişim” etkinliğinde düşündüğünüzde anlatmak istediğim biraz daha belirgin olarak ortaya çıkar diye düşünüyorum. Katılımcıların, hatta dereceye girenlerin arasında 10 yaşlarında “Askıda Yemek” projesinin sahibi genç kardeşimiz de vardı. Yani beni ihtiyarlardan sayarsak geri kalanlar benden gençti diyeyim 🙂 Sonra da Türk Sanat Musikisi diyeyim :))) Tabi ki ödül töreninden önce disko müzik koymalılardı gibi bir fikrim yok. Yanlış anlaşılmasın.
Müziği bir kenara bırakırsak; tören sırasında -aslında bu isim bile çok ağır bir hava veriyor gibi- dereceye girenlerin sadece proje adları (veya web sitesi adresleri) ve projeyi temsil edenlerin isimleri okundu ve ekranda göründü. Seyirciler sadece bu isimleri gördüler. Projenin ne olduğuna dair bir kaç kelime veya ekran çıktısı olabilirdi.
Ve fotoğraf..
Etkinliğe sponsor olan firmalara açılışta birer plaket verildi. Sunucu hanım sahneden inmeden fotoğraf çekilmesi teklifinde bulundu. Adamcağızlar yanyana dizildiler ancak fotoğraf çeken profesyonel biri yoktu! Sadece seyirciler kişisel telefonlarıyla çekim yapıyorlardı. Belki ben görmedim diye düşünüyordum ama yarışma sonuçlarının açıklandığı sitede de herhangi bir fotoğraf göremedim. Yazının başındaki geçen seneye ait fotoğraflardan kast ettiğim aslında buydu.
Peki nasıl olabilirdi?
Bir bilişim etkinliğinin nasıl olması gerektiğine dair tek bir çözüm değil onlarcasını söyleyebiliriz. TBD’nin yaptığına da “yanlış” deme lüksümüz yok zaten. Bu da onların yorumu.. Ancak sizlere bir de bugün katıldığım bir başka bilişim etkinliğinden söz edeyim. Oradaki ortamı anlatayım.
Bugün ofise anca varmış, emaillerimi kontrol ederken tesadüfen içinde bulunduğumuz Yıldız Teknik Üni. Teknopark’ının “kuluçka merkezinin” resmi açılışı olduğuna dair mail aldım. Hem de ben okuduğum sırada 15 dakika vardı açılışa.
Bir koşu gittim. Yan bloğun alt katındaydı zaten. Girişte alternatif enerji kaynaklarıyla çalışan, üniversiteli gençlerin hazırladığı iki farklı otomobil prototipi vardı. Bir süre onları inceledim (mesela Bilişim Yıldızları’nın düzenlendiği salonun önündeki kokteyl alanında katılan bütün projelerin ekran çıktıları ve küçük özet bilgileri fotobloklar şeklinde yer alabilirdi).
Açılış konuşmaları veya öncesindeki atıştırma bölümü için farklı bir alan değil, doğrudan kuluçka merkezinin koridorları kullanışmıştı. Şirketlerin olduğu kısım açılıştan sonra gezilmek üzere kordonla çevrilmiş olduğundan geri kalan ve nispeten dar olan alanda gayet samimi bir ortamda bir yandan bekledik bir yandan da çay/kahve ve atıştırmalık ikramlarından tattık (Sağolsunlar TBD de ikramda bulunmuştu). Açılışta bulunanların çoğu girişimci, işadamı/işkadını ve öğrenciydi. Tanımadığım pek çok kişiyle görüştüm konuştum (Bilişim Yıldızlarında kendimi o kadar rahat hissedemedim).
Kuluçka açılışında kucağında kocaman kemana benzeyen enstrümanıyla köşede müzik çalan biri daha vardı. Kalabalıktan müziği duymadım, koca kemanı görünce farkedebildim. Demek ki bilişim etkinliklerinde bir musikişinaslık var :)))
Açılış için konuşmalardan sonra YTÜ rektörü, eski rektörü, Teknopark müdürü gibi yöneticiler sembolik kurdale kesti. Sonra hobarey diye firmalara akın ettik. Burada zaten tanıdığım bi firma vardı. Diğer firmalara öyle elimi kolumu sallayarak girmeye çekindiğim için şimdi fırsatını bulmuşken hemen hepsiyle görüştüm. Kimisi yaşıtım, kimisi benden daha genç pek çok girişimciyle tanıştım. Hemen hepsini yazılımcı zannederken neredeyse hiç yazılımcıya denk gelmedim. Elektronik, enerji, kimya, biyoloji gibi farklı konularda ürünler vardı. Gerçekten bu çeşitliliğe çok sevindim.
Hele içlerinde görme engelliler için özel bir işletim sistemi hazırlayan bir ekip vardı. Ürünlerini, planlarını, hedeflerini çok beğendim. Sırf onlara yönelik teknoloji blogumuz BT Magazin‘de ayrı bir haber yapacağım inşallah.
Etkinlikte özel bir ajanstan kiralanan 2 görevli polaroid makineleriyle ücretsiz hatıra fotoğrafı çekiyordu. Fotoğrafları anında basıp “Yıldız Kuluçka” temalı önceden hazırlanmış özel kartlara yapıştırıp size sunuyorlardı. Bu da çok hoşuma gitti.
Uzun lafın kısası bilişim etkinlikleri daha samimi, daha bilgilendirici olsa daha yerinde olur diye düşünüyorum. #yildizkulucka’da olduğu gibi özel hastaglar kullanarak sosyal medyada bütünlük içinde paylaşılması sağlanmalı.
İnşallah bir sonraki Bilişim Yıldızları etkinliği daha güzel olacaktır..