BT Hayat 10 yaşında ?
17 Ocak meğer BT Hayat isimli blogumun 10. yıl dönümüymüş. Takvimime yazmışım ama ancak bugün farkettim 🙂
Ne diyelim, ilk günkü gibi çok sık yazamasak da yine de kendi çapında bir blog nihayetinde. En azından “kendime not” düşüyorum.
Daha önce bir kaç kere yazmıştım. Aslında bthayat.net’in geçmişi 2001 senesine dayanıyor. O zamanlar henüz üniversite son sınıftaydım. Bizi web programlamayla tanıştıran sevgili Dr. Hakkı Öcal ağabeyimizin yazdığı ve Byte dergisinin ücretsiz verdiği PHP kitapçıklarıyla 20 yıldır ekmeğimizi kazandığımız mesleğimizi öğreniyorduk. İşte o yıllarda Bthayat.net isimli bir online dergi açmıştık. Dergi benim editörlüğümde çıkıyordu ama ben yazı yazmıyordum, bazen karikatür karalıyordum. Baş yazarımız tabi ki Hakkı abimizdi. Ayrıca üniversitede kelamına ve kalemine güvendiğim bazı arkadaşlarım da yazılar yazıyordu. Onlardan yazıları derlemem çok zahmetli oluyordu. Tabi hakkı abiden de öyle. İlk yazısını almadan evvel ısrarıma dayanamayıp “kaç kelimelik yazı istiyorsun?” diye sorduğunda bu işlerin böyle kelime sayısı üzerinden bir matematiği olduğunu da öğrenmiş olmuştum. Falanca kişinin yazısı kadar olsa yeter demiştim. O yazı da 250 kelimelik bir şeydi. Hakkı abi -kulakları çınlasın- “o kadarcık yazıyı bilgisayarım kendi kendine bile yazar” deyip hemen göndermişti sağolsun.
O dergi bir süre öyle devam etti. Üniversiteden mezun olduk, Ankara’da Bimel Elektronik’de php programcı olarak işe başladık vs. Arasıra Hakkı abimiz Türkiye’ye gelir seminer, etkinlik vs ne varsa hepsine katılıp bizlere yardımcı olmaya yol göstermeye çalışırdı. Allahü teala kendisinden razı olsun. Üzerimizdeki emeği çok büyüktür.
Bu etkinliklerden birinde “kodunuzu başkalarına açın, bir tuşa basıp kodunuzu görsünler, bilgi böyle çoğalır, siz daha iyisini yaparsınız” demişti. Ben de bunu birebir uygulamıştım. BT Hayat’da en altta bir link vardı. Oraya tıkladığınızda hem de highlight’inli bir şekilde kodu görebiliyordunuz. Veritabanı şifrelerini veya diğer önemli bilgileri tabi ki göstermiyordum ama kodun durumu da ayan beyan ortadaydı. Meğer o zamanki bilgimizle SQL injection’a müsait bir kod yazmışız. Bunu gören zamane gençlerinden biri bana haber vermek yerine iş olsun diye forumlardan birine BT Hayat’ın kodunda şöyle şöyle açık var, diye yazmış. Başka biri de durur mu, hemen ordan girip “drop database” yapıvermiş. 20’li yaşlarında aklı havada bir genç olarak düzenli yedek almadığımızdan o güne kadar olan bütün yazılar vs hepsi uçup gitmiş oldu. Bir süre bu domain öyle boş boş kaldı. Her an dergiye geri dönebilirmişiz gibi… Ama sonra 2010 yılında kendi yazılarımın olduğu bir blog haline çevirmeye karar verdik ve o gün bugündür tek tük de olsa bir şeyler karalamaya çalışıyoruz.
Yazılarım uzun olduğundan çok şikayet geliyordu. Şu yazım vaktiyle biraz rağbet görmüştü. Belki bu satırları okuyan birileri varsa onlar da göz atmak isteyebilirler.
BT Hayat yayına başladığında pek çok online dergi vardı. Biri mutasyon.net idi. Şimdi Japonca bir site var domainde. Başka kimler vardı pek hatırlayamıyorum. Daha çok ocal.net forumunda takılıyorduk. Eğer eskilerden okuyanlar varsa bir iki satır yorum yazarlarsa sevinirim.
Bugün ihtiyar bir amcanın hatırını soran bir arkadaşına “76 yaşındayım, bir 50 sene daha ya vaaar ya yok” diye espri yapması çok hoşuma gitti. Ben de gönülden amin dedim. Allahü teala sağlık sıhhat versin. Yaş 41’e gidiyorsa ne olmuş, blogumuz 10 yaşındaysa ne olmuş 🙂 Bir 50 sene daha ya var ya yok 🙂
Daha nice 10 yıllara inşallah…
Yıllar ne kadar çabuk geçiyor Hasan hocam. Allah ömür bereketi ihsan etsin. Beni aldın o yıllara götürdün sabah sabah.