Ofiste Mac’e doyduk..
Bir sene önce Dell Vostro pc’lere iatkos kurmakla kendimizi avuturken çok şükür ofisimiz Mac Mini, MacBook Air, MacBook Pro ve iMac’lerle doldu. Evdeki Mac’lerin durumu da değişti ama sayı değişmedi. Geçen sene aldığım Air’i bir kaç ay önce daha iyi bir modeline yükseltmiştim ama ilki de hala duruyordu. Kayınbirader Mac Book Pro alıp pc eziyetine son verdiği sıralarda bizim küçük Air’e talip çıktı. Onu da başgöz ettik. Bir Mac gitti bir Mac geldi 🙂
Şimdi ofiste 27″ iMac kullanmanın verdiği lezzeti evde de arıyorum. Evdeki Air’den çok memnunum da, Air’e bağladığım bu Acer monitör beni mahvediyor. Şahika Hanım’ın 24″ iMac’ini mi ele geçirsem diye düşünüyorum. Ama Air de sürekli dışarda lazım oluyor. Bu sefer bütün bilgisayarlara ben el koymuş olacağım. Halbuki bu air’i de ona doğum günü hediyesi diye (!) almıştım :))))
Eskiden öyle miydi..
Üniversiteye girdiğim yıllarda iki arkadaş ancak ortaklaşa bilgisayar alabilmiştik hem de ikinci el. Üniversitede laptopu olanlar karton kutuları ile okula getirip götürüyorlardı. O derece lüks ve rüküş bir durumdu yani 🙂 Üniversiteden sonra Gebze’deki enstitüde bir derse katılmıştım, ders çıkışında hoca laptopunu çantaya koymadan önce talep eden çocuklara konuyla alakalı dökümanları cd’ye yazıp verince “Budur! Laptop almam lazım” demiştim ve bilmem kaçıncı toplama pc’mi ablama satıp Compaq marka ilk laptopumu almıştım. O zamanlar Ankara’da yedek subaylık yapıyordum. Laz aklımla o laptopu nöbette film falan izlerim diye karargaha götürmüştüm. Ertesi gün çıkarken kapıdaki uzman çavuşlar bilgisayarıma el koymuşlardı. Kendi komutanıma koşup durumu izah ettim ama daha sonra astsubayımdan öğrenmiştim ki beni ihbar eden de kendi komutanımmış meğer 🙂 Neyse ki 9 gün sonra bilgisayarıma geri kavuşmuştum. Ama o 9 gün neler çektim bir Allahü Teala bilir.
Compaq iyice haşat olduktan sonra dünyanın en büyük saçmalığını yapıp yerli marka bir laptop almıştım: DATRON!
Hala bu marka yaşıyor mu hiç bir fikrim yok, googling bile yapmak istemiyorum. Datron garanti kapsamındayken cozurdadığında aynı modelden artık üretilmediği için daha üst modelini ZORLA fark ödeyerek almak mecburiyetinde bırakılmıştım. Bir Gönen ziyaretinde yukarıda bahsi geçen kayınbiraderimin bilgisayarı Call Of Duty’i çatur çutur oynatırken bendeki Datron’un hiç oralı olmadığını görünce anında üç kuruşa oracıktaki komşuya bilgisayarı satıp o zamanın en iyi konfigürasyonlarından ASUS N61VN alma gafletinde bulundum. O gece nasıl bir yağmur yağıyordu, görmeliydiniz.
Asus’a lafım yok, hem şık hem sağlam bir bilgisayardı. Ama ennihayetinde şimdi benim için sadece bir PC! Asus’u aldıktan bir kaç ay sonra belki de o sıralarda ofiste bu yazının en başlarında bahsettiğim Dell Vostro’lar ortaya çıktı. “Bunlara Mac Os kurulabiliyor, XCode deneriz” gazı ile saldırdık. Çok da güzel kurulumlar yaptık ve sorunsuz kullandık. Bir iki hafta öncesine kadar hala o bilgisayarlar aynı işletim sistemiyle duruyorlardı.
İşte bu kısımları net hatırlamıyorum, evlilik yıldönümümüze 2 hafta kala Şahika Hanım’la bir delilik yapıp Darty’e gittik ve ne kadar kredi kartımız varsa ortaya koyup bir iPhone 3G bir tane de -aaaah kafam ah- Samsung i900 Omnia aldık. 250 TL daha ödeyip ben de iPhone alsaydım ömrümden 2 sene, cebimden de 2-3 bin TL gitmezdi.
İşte çok şükür o iPhone ile başlayan Apple serüveni 2-3 sene içerisinde çok hızlı bir aksiyona sahne oldu. Hanıma iMac aldık, sonra Mac Mini geldi, ofisten iPad ele geçirdik, Mini gitti Air geldi, o gitti yenisi geldi, kayınço Mac Book Pro aldı, ofise iMac geldi, iPad 2’ler geldi vs vs..
Tabi bu gidip gelmeler kredi kartlarında vahim rakamları beraberinde getirdi. Ama Mac kullanmak nasıl bir keyif veriyorsa arkadaş, o ekstreleri hiiiiç takmadık 🙂 Biz takmayınca banka bize taktı, o da ayrı bir yazının konusu 🙂 Ama çok şükür şimdi kartlar da yoook, ekstreler de yook, dert de yok.
Eğer okuduysanız uzun bir yazı oldu kusura bakmayın. İnsanlık hali, yaş ilerliyor, unutkanlık aldı başını gidiyor. Buraya karalayayım da nasip olursa ilerde okur eski günleri yad ederim diye lafı uzattık.
Her ne sürç-ü lisan ettiysek affola..
çocuklarımız da okur inşallah da windows’a hiç bulaşmazlar, direk mac’le başlarlar 🙂 di mi hayatım :)))
insallah canim 🙂
Bende yeni mac book pro i7 aldım da, hani facebook da resimlerini falan yayınlayayım dedim bizim bey ‘görmemişin cocuğu olmuş…’ deyince vazgeçtim fakat şimdi bu yazının mukabilinde yazma gereği duygum :))
Biz yazıyoruz ki insanlar heveslensin, Mikropsoft’un esaretinden kurtulanların sayısı artsın 🙂 Niyet hayır, akıbet hayır 🙂
Ne günlermiş ya 🙂